28 Eylül 2010 Salı

Kasımpaşa Maçı Ardından...

Öncelikle özürlerimi sunayım. Sağlık problemlerinden dolayı ay başından beri kılımı kıpırdatamıyorum ancak herşey yavaş yavaş düzelmeye başladı.

Dünkü maçın ardından yavaş yavaş kara bulutlar dağılmaya başladı camianın üstünden. Beklenen bir gelişmedi zira rakip uzak ara ligin en zayıf takımı. Ancak dikkat etmemiz gereken bazı önemli noktalar var ki bunlar bence gelecek için bizlere nereye gidebilip nereye gidemeyeceğimiz açısından önemli ipuçları veriyor.

İlk olarak takımda Bilica ve Santos'un yeri olmadığının sinyali dün kesin olarak alındı. Santos için kesin dil kullanmamam lazım aslında ama maalesef Santos'ta ciddi bir iş disiplini eksiği var ve Aykut Hoca'nın ciddi derecede asabını bozuyor bu durum. Çok açık ve net bir bilgiyide sizinle paylaşayım. Bu şekilde devam ederse Santos piyasası varken devre arası elden çıkarılabilir. Bu duyum değil bilgidir. Sol bek için bir gurbetçi futbolcu ile ilgilenildiği ayrıca gene Fransa'dan bir ismin iki kere izletildiği haberini aldım. Santos'un değeri şu anda milli takımda oynaması sebebiyle yüksek. Bu formu ve kafa yapısı ile giderse zaten bu bahsettiğim kaçınılmaz son olucak. Bilica ise zaten bir daha kadroyu bile göremez bence. Adam daki kendine güven herkesi çıldırtacak artık. Ağır, hantal ve top oynamaktan çok sahada rakibi ile oynamaya konsantre oluyor. Üzgünüm ama benim için hiç bir zaman FB'nin topçusu değil.

Takımda bundan sonra Yobo, Caner ve Cristian'ı ilk on birde görebilirsiniz. Gençler kadrosunda büyük ihtimal sadece bahsettiğim bu 3 değişiklik olacak. En önemli gelişme bence takımla ilgili Emre konusunda. Emre formda ve istekliyse takım top oynuyor, yok adelelerine el atıyorsa biraz düşünüp bir B planı kurmakta fayda var.

Sene başından beri diyodum. Stoch + 2 oyuncusu olacak Dia ilk 11 diye. Aradaki farkı dün biraz olsun görmüştür herkes umarım. Stoch kesinlikle çok iyi oyuncu ancak biraz zamana ihtiyacı var. Dia'nın özellikleri kesinlikle şu anda takıma faydası açısından Stoch'tan kat kat önde. Zira yıllardır en büyük sorunumuz fuleli ve deparlı oyuncu eksiği idi. Dia'da ve Niang'ta bunlar fazlasıyla var. Artık defans oyuncusunun üstüne üstüne giden iki tane hızlı ve seri oyuncumuz var gözümüz aydın.

Santrafor konusunda hiç değinmeyeceğim. Adam zaten Fransa'da fenomendi Türkiye'de de fenomen olma yolunda hızlı bir şekilde ilerliyor.

Ve son ama en özel paragraf  BÜYÜK KAPTAN'A. Herkes eleştiriyor herkes hakkında bir şeyler söylüyor. Umarım dün Aykut Hoca Alex'in ne kadar özel bir futbolcu olduğunu görmüştür. Zira Alex'siz Fener gerçekten balkonsuz eve benziyor. Bırakın takımda bir kişi koşmasın. O işi Selçuk'tu, Cristian'dı, Topuz'du onlar yapsın. Zira onların ek özellikleri yok mücadele ederek belli yerlere geliyorlar. Ama Alex'e dokunma be hocam. O zevki doya doya yaşayalım. Her zaman aynı şeyi söylerim. " Güzel futbol özel oyuncular ile oynanır." Bu insanlar inan Caner'i, Topuz'u, Gökhan Ünal'ı izlemeye gelmiyor. Hepimiz Alex'i, Dia'yı, Gökhan'ı, Niang'ı izlemeye geliyoruz. Elindeki malzemeden en iyisini çıkar hocam. Çünkü bu taraftar bunu hakediyor.

2 Eylül 2010 Perşembe

Sıra sende Aykut Hoca....


Başkan dün yazmış, büyük bir değişim içindeyiz diye. Herkes tabii ki buna bayağı gülmüştür. Şahsen bende pek mantıklı bulmadım yazılanları. Sahada oynayan neredeyse geçen sene ile bire bir aynı takım ve biz sanki kabuk değiştirdiğimiz için eleniyoruz havası verilmiş. Sorunumuz belliydi. Takım sene başında "bana kalırsa" doğru idmanı yememişti. Zaten Rıdvan'ın 15 Eylül'den sonra takım iyi olur demesinin temel sebebide buydu. Aykut yakın dostu olduğu için idmanın dozajı yanlıştı diyemedi. Bence elenmemizin temel nedeni oyuncuların sene başı kampının etkisinden kurtulamayıp, 70.dk'larda oyundan kopması idi çünkü. Ancak her işte bir hayır var derler.

Genel olarak bakıldığında ben bir tek lige kanalize olmamızın çokta negatif bir olay olduğunu düşünmüyorum ben. Neticede genel olarak bakıldığında zaten en öncelik bu sene ligde şampiyon olmak olmalıydı. Baktığımızda çarşamba-cumartesi oynadığımız maçlarda yaşadığımız puan kayıpları, senelerdir en büyük problemimiz. Şimdi neler olacak ?

Öncelikle şunu söyleyeyim. Bende Aykut hoca'ya sonuna kadar inananlar arasındayım. Ben doğru insanı severim. Aykut Hocayı öyle ya da böyle neredeyse 8 yaşımdan beri tanıyorum. Ne derece zeki ve dürüst olduğundan adım kadar eminim. Oynatmaya çalıştığı futbol belki biz seyircileri öyle ahım şahım mest edecek türden değil. Neticede kendisi Carlos Alberto Parreira'dan ciddi derecede etkilenmiş bir insandır. O yüzden her zaman için topa sahip olmak temel prensibidir.

Kadromuz nasıl şekillenecek bu seneki en önemli soru sanırım. 6 yabancı sınırlaması bizim gibi iyi yabancılar barındıran takımlar için ciddi bir problem. Kale herhalde en sorunsuz bölgemiz. Volkan - Mert - Serkan. Volkan zaten mevkisinin en iyisi. Mert ile Serkan'da bugün her  takımının kalesinde direk oynayacak kapasitede. Defansta sağ kanatta alternatiflerimiz Gökhan - Okan - Bekir. Bekir artık kanattaki son alternatif. Şu anda okan yedek sağ bek. Türkiye kupasında bol şans bulacaktır. Ayrıca bazı maçlarda da Gökhan'ı istediğimiz gibi dinlendirebileceğiz. Defansın göbeği için Lugano - Yobo - Bilica - İlhan - Bekir gibi 5 alternatifimiz var. Burada da çok ciddi bir avantaj çünkü rotasyon sorunumuz olmayacak. Toplam 45 maç gibi bir maraton var elimizde. Çok ciddi sıkıntı yaşamayız bu bölgede de . Sol kanat benim açımdan sorunlu. Herkes ne kadar Santos için bekte iyi diyorsa da ben ne Santos'un ne Caner'in tam bir sol bek olduğuna  inanmıyorum. Bence ikisi de sol önde daha verimli oyuncular. Bu bölgemizde bana kalırsa ciddi sıkıntımız var.

Orta sahada ön libero olarak gene 4 alternatif var. Cristian  - Emre - Selçuk ve gerekirse Yobo. İnsanlar Cristian'ı pek beğenmezler ama ben tutuyorum bayağı. Takımla beraber onunsda performansı yükselecektir. Emre zaten takımın değişmezi. Alternatif olarakta Selçuk cebimizde duruyor. Sağ kanat bu sene Topuz'un olacak büyük ihtimalle. Zira yabancı sınırlaması Dia ile Stoch'u çok nadir maçlarda beraber sahada görmemize neden olacak. Solda Dia oynar çünkü bana göre oyun yapısı itibari ile daha bize uygun takımı ileri çıkaran tarzda bir oyuncu. Bu takımın en büyük eksikliği çalım atmak. Rakibi çalımlarsanız defanslar kaymak zorunda kalır. Kademe yaparkende sayısal olarak eksik kalan defanslar illaki bir yerinde açık verir ve poziyon verir. Bu yüzden ben Dia'yı Stoch'tan önde görüyorum sol tarafta. Topuz formsuzken , Caner ya da Uğur sol açığa geçip Dia'yı sağ kanada geçirebiliriz. Bence hocanın en büyük yanlışına geldi sıra. Colin Kazım. Bence artık bu meselenin gurur yapılmayıp çözülmesi gerekiyor. Kazım'ın bir an önce takıma kazandırılması ve en azından 18 kişilik kadroda yer alması lazım. Fizik olarak kuvvetli Ayağına hakim. Tamam disiplin sorunu ciddi bir eksik ancak bana göre Kazım öyle Önder gibi Volkan Babacan gibi bir kalemde silinecek bir oyuncu değil. Büyük bir hata olur Kazım'ın yollanması. Öyle ya da böyle. 10 dakika 15 dakika sahada olmalı Kazım.

Hucum hattında Alex - Özer gibi iki forvet arkamız ve tam tamına 4 forvetimiz var. Guiza elde kaldı malum. Ben herşeye rağmen zayıf bir takımla içeride yaptığımız maçta Guiza - Niang ikilisinin denenmesi taraftarıyım. Ben ne olursa olsun bu iki oyuncunun başarılı olacağını düşünüyorum. Semih her zaman elde tutulması gereken joker. Gökhan Ünal'ın hala FB'nin topçusu olmadığını düşünüyorum.

Sadede gelirsek. Aykut Hoca'nın kadroyu şu şekilde oluşturmasını bekliyorum.

Volkan --- Gökhan - Lugano - Yobo - Caner --- Cristian - Emre - Topuz - Dia --- Alex --- Niang

Yedekler : Mert (Serkan) - Bekir (ilhan) - Özer - Selçuk - Semih - Stoch - Santos

Guiza ile Bilica %90 çekirdek çıtlar bundan sonra Allah bir sakatlık vermezse. Fırsat buldukça Okan ve Gökay'ı 18'de göreceğiz orası kesin.

Aykut Hoca'ya düşen artık takımı ayağa kaldırması. Elinde ununda, yağında, şekerinde fazlası var. Bundan sonra herhangi bir mazereti olduğunu sanmıyorum. Ortaya çok iyi bir takım çıkaracağına da gönülden inanıyorum.

Transfer döneminde yaşanan bazı olayları da fırsat bulduğum bir anda yazacağım. Nerelerden nerelere gitmişiz kısa bir nostalji yaparız en kısa zamanda.