25 Ekim 2010 Pazartesi

Derbi sonrası Aykut Hocaya sadece tek bir cümle.

Bir derbi daha bitti. Gene sonuç aynı. Maalesef hüsran.

Çocukken bana rahmetli Cihat Arman bir öğüt vermişti hala kulaklarımda çınlar bunun gibi maçları izlerken. Daha 7-8 yaşındaydım hatırlamıyorum kazma mıydım ya da beceriksiz mi hep kaleye koyarlardı beni. Bir gün adalar vapurundan Cihat Arman'ı alıp kulübe götürecektik babamla. Babam o zamanlar söylemişti birazdan göreceğin insan kuş misali bir oradan bir oraya uçar; şimdiye kadar hiç seyretmediğin, görmediğin bir stili vardır. Tarihimizin en önemli iki üç insanından biridir vs. Çocuk aklı tabii hiç önemsememiştim o kişinin kim olduğunu. Benim derdim mahalle maçında hep yenildiğimiz alt sokağı nasıl alt edeceğimizi ondan öğrenmekti. Malum tarihin en önemli insanlarından biriyse futbolu da çok iyi biliyor olmalı idi. Dedim ki Cihat dede size bir şey sorabilir miyim ? Gayet gür bir sesle " Sor bakalım iki buçukluk." dedi. Biraz rahatlamıştım. Hemen konuya girdim. " Biz arkadaşlarla takım kurduk alt sokakla maç yapıyoruz ama hep yeniliyoruz. Ben kaleci oynuyorum çokta kötü oynamıyorum ama bir türlü yenemiyoruz. " Güldü. "Sen gol yesende yemesende yenilirsiniz iki buçukluk." Sanki maçları seyrediyordu da ahkam kesiyordu gibi düşünmüştüm. Babama kızıyordum bir yandan futbolun her şeyini bilen adamın vereceği fikir bu mu olacaktı bana. Arabada biraz sessizlik oldu. Sonra döndü bana ve sordu. " Kaç kişi sizin takım ufaklık ? " Dedim 6 kişiyiz bir de ben 7. Gene sordu " kaç kişi defansta oynuyor ? " Dedim biz mümkün olduğunca gol atmaya çalışıyoruz ki karşı takımı yenelim. Durdu bana baktı bayağı büyük bir gülümseme suratına hakim oldu. "Kulübe gidince odama gel sen bir iki buçukluk." dedi.

Merak etmiştim sonunda mahalle takımını kurtarabilecek miydim ?? Kulübe varır varmaz koştum yanına gittim. Elinde bir kitap vardı. Güzel bir tebessümle " Okuma yazman var mı ufaklık? " diye sordu. Dedim var. "Al bu kitabı" dedi. "Bunu oku ve anla niye yenildiğinizi." Gene hayal kırıklığına uğramıştım. Futbolun her şeyini bilen adam bana sadece bir kitap vererek olayı çözmüştü güya. Daha sonra dayanamadım sordum. Ben bunu okurum ama sonunda yenebilecek miyiz ??  "Sabırsız bir ufaklıksın" dedi ve ekledi " Bir sonraki maçınız ne zaman ? " Heyecanla cevap verdim. Yarın!!! Duraksadı, güldü, eline ufak bir kağıt aldı ve kalemi ile bir şeyler çizdi. Meraklı gözlerle onu izlerken " Gel bakalım buraya " dedi. Gittim bir baktım kağıdın üstünde çarpı işaretleri var. " Bak Ogün " dedi. " Sen kaledesin, şurada gördüğün iki çarpı senin defansın. Onların önündeki üç çarpı orta saha. Sadece bir çarpı ileride olacak sadece bir kişi ileride bekleyip gol atmaya çalışacak bir de böyle deneyin bakalım nolucak" dedi. Ama bizim orada önemli olan gol atmak dedim . " Siz böyle oynayın merak etme golde atarsınız, rakibinizi de yenersiniz" dedi. Tabii ki inanmadım ama gene de tamam dedim yarın böyle oynayacağız. Kitabı da imzalayıp verdi "Al ufaklık, derslerinden boşta kaldığın her an bu kitabı oku" dedi. Akşam oldu kafamda binbir soru işareti ertesi günü bekledim. Maç başlamadan evvel hiç unutmayacağım şu konuşmayı yaptım. " Arkadaşlar dün FB tarihinin çok önemli bir insanından taktik aldım, böyle oynarsak yenecekmişiz. " Uzun uzadıya anlattım sen burada sen burada diye. Kağıdı o kadar itina ile saklamıştım ki üstünde bir buruşukluk dahi yoktu. Maç oynandı bitti. Gene yenememiştik. Ama bu sefer berabere kalmıştık. 3 gün önce 15 fark yediğimiz takım ile berabere kalmıştık.

Bunca uzun bir anımı niye mi anlattım. Dünkü maça o kadar benziyor ki . Birinin artık Aykut Hoca'ya 4 ofansif geri dönmeyen oyuncunun bir takım için lüks olduğunu anlatması gerekiyor.

Merak etmeyin. Rahmetli Cihat Arman'ın lafını bilerek yazmamıştım. Sona sakladım.

" Oğul sen istediğin kadar iyi kaleci ol; orta sahan boş ise yapacağın tek şey kaleden top çıkarmaktır."

Toprağın bol olsun Cihat Dede.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder